Domuz gribi (H1N1 virüsü); domuzlar arasında yaygın olan bir grip türüdür. Domuz gribi influenza A tipi bir grip virüsünün yol açtığı salgınlar yapan, bulaşıcı bir hastalıktır. Çok hafif grip belirtileriyle de seyredebilir bazen de ağır zatürreye kadar giden ve ölümle sonuçlanabilen tabloya dönüşebilir.
Domuz gribi virüsü geçirdiği değişim sonucu artık domuzdan insana ve insandan insana bulaşabiliyor, bulaşma yolu ise solunum olarak belirtiliyor. Halen devam eden salgın insandan insana bulaşma şeklinde yayılmaktadır.
Kişiden kişiye genellikle öksürme, aksırma esnasında ortama yayılan ve virüs içeren damlacıklarla bulaşmaktadır. Bu damlacıklar, direkt solunum yolu ile alınabileceği gibi ortamdaki kapı kolu, masa, sandalye gibi cansız yüzeylerden eller vasıtasıyla da alınabilmektedir. El sıkışma ile de bulaşabilmektedir.
Hasta kişiler hastalık belirtileri başlamadan 1 gün önce ve hastalık esnasında 7 gün süreyle bulaştırıcıdırlar.
Yukarıdaki belirtiler sadece domuz gribine özgü olmadığı için tanı konulurken hastanın yakın geçmişi sorgulanmalıdır.
Son yedi gün içinde domuz gribi A (H1N1) virüsü enfeksiyonu olan bir kişi ile yakın temasta bulunmak ya da, son yedi gün içinde insandan insana geçtiği saptanan domuz gribi A (H1N1) vakasının olduğu bir ülkede bulunmuş olmak domuz gribi yönünden riskin yüksek olduğunu gösterir. Bu şartlarda mutlaka bir sağlık kuruluşuna gidilmelidir.
Domuz gribi aşısı Sağlık Bakanlığı tarafından önümüzdeki günlerde risk gruplarına uygulanmaya başlayacaktır. Mevsimsel gribe yönelik uygulanan aşılar domuz gribine karşı herhangi bir koruma sağlamamaktadır.
Belirti-bulguların görüldüğü hastalardan, hastalığın ilk 4-5 gününde alınan solunum salgılarında (boğaz, burun sürüntüleri veya trakeal aspirat gibi) virusun gösterilmesi ile konmaktadır. Virus kültürü, PCR ve antikor titre artışları tanımlamada önem taşımaktadır. Ancak vakanın kesin teyidi dünya çapında belirlenmiş olan referans laboratuarlar tarafından yapılabilmektedir.
Gripte kullanılan antiviral ilaçlar bu grip türünde de kullanılmaktadır. Bu ilaçlar hastalık belirtileri başladıktan sonra ilk 48 saat içerisinde verildiğinde hastalığın şiddetini azaltıp, süresini kısaltabilir. Ayrıca destekleyici tedavide şikâyetlerin azaltılmasına yönelik olarak doktor tavsiyesiyle çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Antibiyotik kullanmanın virüsün tedavisi için herhangi bir yararı olmaz.
Hijyen kurallarına dikkat etmeliyiz. Sık sık sabunla ellerimizi yıkamalıyız. (Alkol bazlı el dezenfektanları kullanılabilir) Vücut direncimizi yüksek tutmalıyız. Bunun içinde düzenli uyumalı, dengeli beslenmeli ve bol sıvı tüketmeliyiz.
Ellerimizi yıkayamadığımız durumlarda, ağzımıza, burnumuza ve gözlerimize ellerimizle dokunmaktan kaçınmalıyız.
Grip şikâyetleri olan kişilerle yakın temastan kaçınmalıyız.
Öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnumuzu tek kullanımlık mendil ile mendilimiz yoksa ceketimizin iç kısmı ile ağız ve burnumuzu kapatmalıyız. Kapalı, kalabalık ve havasız ortamlarda bulunmamaya dikkat etmeliyiz. Bulunduğumuz kapalı ortamları sık sık havalandırmalıyız. Hastalığın bulunduğu ülkelere zorunlu kalmadıkça seyahat etmemeliyiz.
Web Site Güncelleme: 15.05.2024 Sitede yer alan içerikler tanı ve tedavi amaçlı değildir. Şikayetleriniz için doktorunuza başvurunuz. Web Development RamazanCAN