Bademcikler ve geniz eti, ki bunlar tonsil ve adenoid olarak isimlendirilirler, Vücudun bağışıklık sistemi olan lenf dokusunun elemanlarıdır. Bademcikler ve geniz etinin yapısı aynıdır. Aslında geniz eti, genizde bulunan üçüncü bademciktir. Geçirilen enfeksiyonlar ve yaşla birlikte büyüme eğiliminde olan bu dokular dokuz yaşından itibaren küçülmeye eğilim gösterir.
Aşırı büyümüş geniz eti ve bademcik, uykuda horlama, ağzı açık uyuma, uykuda ağızdan salya gelmesi, iştahsızlık, gece öksürükleri, işitme kayıpları, yüzde gelişim bozuklukları, gelişme geriliği gibi birçok önemli probleme yol açar. Yaşla birlikte bu dokuların küçülmesi hastanın solunumunu rahatlatabilir ama birçok kalıcı organ hasarı oluşur. Bu sebeple uykuda nefes alma problemi olan çocuğun cerrahi tedavisi geciktirilmemelidir.
Bademcik ve geniz eti problemlerinde kesin ameliyat gerektiren durumlar şunlardır: Bademcik ve geniz etinin aşırı büyümesine bağlı uykuda nefes durması (uyku apnesi), bademcik iltihabına bağlı ateşli havale, büyük bademciğe bağlı gelişme geriliği, bademciklerde kanama.
Göreceli ameliyat gerektiren durumlar ise: Son 1 yılda 7 kez, son 2 yılda toplam 8 kez, son 3 yılda toplam 9 kez akut bademcik atağı geçirilmesi, bademcik absesi, kronik bademcik, kronik streptokok taşıyıcılığı.
Aşırı derecede uyku apnesine yol açan vakalar dışında bademcikler üç yaş altında alınmamalıdır. Geniz eti ameliyatlarında yaş sınırı yoktur. İleri yaşlarda bademcik ameliyatları daha ağrılı seyretmekle birlikte gerekli durumlarda yapılmalıdır. Bademcik ve geniz eti ameliyatlarında en büyük sorun kanamadır. Bu kanamalara bağlı nadiren de olsa ciddi komplikasyonlar vardır.
Bademcikler ve geniz et alındıktan sonra vücudun bağışıklık sisteminde bir eksiklik söz konusu olmaz. Baş ve boyun bölgesinin diğer lenf bezleri alınan bu dokuların görevlerini üstlenir. Bademcik ameliyatları sonrası hastanın sık sık farenjit olduğu da doğru değildir.